1. şu anda olduğu biçimiyle anlamak doğru değilde, ideal anlamda ne anlaşılması ve olması gerektiğini uzun zaman önce platon'un açıkladığı kavram: ''adalet herkesin kendi işini yapmasıdır.''

    çünkü; adaletsizlik, bir kimsenin yada çoğulun, bir başka kimseye yada çoğula yaptığı kötülüğe karşılık, haksızlığa uğrayanın zararlarının tanzim edilmesi, kazanç sağlamaya girişenlerin ise -nitekim birinin haksızlık yaptığını söylerken, eylemin sonucunda ki kazancını değil (ne ki kazanç değil kayıp, hatta kurbana yarayan bir sonuç da söz konusu olabilir), kazanç sağlamak uğruna giriştiği art niyeti referans alırız- cezalandırılmaları konusunda ki kararlar ile ilgilidir. öyleyse bu kararları alan kimse yada başvurduğu yasa, buna göre de yasa koyucu, o işi bilmediği için çıkar adaletsizlik; ayrıca, bu kimseler yetkilerine hakim de, çıkarları uğruna ya kötüye kullanıyor ya da hakikati çarpıtıyorsa, bu sefer yasayı uygulayanın kendisi için neyin iyi olduğunu bilmediğini, yasa koyucunun da ülküye göre toplum için neyin iyi olduğunu bilmediğini, bir gün aynı ahlaki yozlaşmanın kendilerine de tecelli edeceğini unuttuklarını düşünürüz. eğer adaletsizliğin doğası buysa, adaletin en pratik tanımı için platon haklıdır.